Hızla değişen ülke koşullarında ayakta kalabilmenin yolu, küresel ölçekteki sektörel gelişmeleri yakından takip etmekten geçmektedir. Günümüzde başarı, modern dünyanın sunduğu tüm teknolojik olanakları etkin şekilde kullanarak yürütülen çalışmalarla mümkün hale gelmektedir. İnşaat sektörü ve onunla bağlantılı tüm alanlar, her ne kadar yapı üretimine odaklı olsa da özünde insanı merkeze alır. Bu nedenle öncelik, insan ihtiyaçlarına en doğru ve ideal şekilde yanıt verebilmektir. Çünkü insan, yaşamını içinde sürdürdüğü çevreyle bir bütündür. Bu bağlamda, inşaat endüstrisinin temel görevlerinden biri de; yaşam kalitesini artıran, fonksiyonel, estetik, ergonomik ve sürdürülebilir mekânlar inşa etmektir. Yapılan her çalışma, yalnızca yapıyı değil, aynı zamanda insanın çevresiyle kurduğu ilişkiyi de şekillendirmelidir.


